Ağız Boşluğunun Kötücül Urlarının Tedavisi

AĞIZ BOŞLUĞUNUN KÖTÜCÜL URLARININ TEDAVİSİ

En iyi tedavi, bozunu başlangıcında iyileştirmektir. Bozunun ortaya çıkarılması görevi, diş hekimine düşer. Herhangi bir travma (iyi oturtulmamış bir protez, taşan bir dolgu, v.b.) bir yaraya yolaçtığında, sözkonusu nedenin ortadan kaldırılması gerekir. Travmanın ortadan kaldırılmasından sonra iyileşmeyen bütün bozunlar kuşkuyla karşılanmalı ve biyopsi yapılmalıdır. Ayrıca yaralaşma, sertlik, kanama, lenf düğümü büyümeleri, hastalığı akla getirici klinik belirtilerdir ve teşhisi kesinleştirmek için biyopsi gerektirirler. Ağız boşluğunun kötücül urlarının tedavisinde, ağız urlarının ve lenf düğümlerine yayılmaların tedavisi farklıdır.

Ağızdaki kötücül urların tedavisi Işın tedavisi

Başlıca sakıncası ışınların ur üstünde yoğunlaştırılmasıdır: Işınlar urla birlikte çene kemiğine ulaşıp, kemiğin yıkımına ve ölü kemik biçiminde yokolmasma neden olabilirler.

X ışınlarıyla yapılan her türlü tedaviden önce, ur yakınındaki dişler ve en azından üst çenenin ur yanındaki yarısının dişleri (sağlam olsalar da) çıkarılmalıdır. Bu koruyucu diş çekimlerinin amacı, dişlerin varlığı nedeniyle ikincil bir ışınlanmayı önlemek ve her zaman olanaklı bir enfeksiyon nedenini ortadan kaldırmaktır.

Işın tedavisi teknikleri, kobaltlı ve betatronlu (radyumun beta ışınından gelen) bomba ile deri üstünden ışmlama radyumlu ve iridyum 192′li ağız içi ışınlama tedavisidir.

Kobaltlı ve betatronlu bomba

Kobaltlı bomba, etkin ışınlamayı tam olarak yoğunlaştırır. İkincil ışınlanmanın dozu çok azdır; ama çene kemiklerinin ışına bağlı ölümü olasılığı önlenememiştir. Betatron daha da kesindir ve kemiğe zarar vermez; ama pek az yerde uygulanmaktadır.

Ağız içi ışınlama tedavisi

Uru yokedecek ışınlayıcı maddeyi (radyoizotop) urun içine yerleştirmeğe dayanır. Bu madde, bilinen bir doz taşıyan ve ur içine sokulmuş delik platin iğneler biçiminde radyum olabilir. Sonuçlar iyidir; ama verici dozu, yani her iğnenin saldığı ışını hesaplamak ve yıkımın genişliğini sınırlandırmak güçtür; alt çene kemiğinde kemik yıkımına ve ölü kemik biçiminde yokolmasına yolaçma tehlikesi vardır.

iridyum 192, polietilen bir tüp içinde bozun çevresinden geçen bir iğne içinde taşınır. Dozu kolayca hesaplanır, daha az tehlikelidir ve saldığı ışın sınırlanabilir.

Cerrahi yöntemler

Bisturi ile çıkarmayı, elektrikle yakmayı (elektrokoagülasyon) ve büyük cerrahiyi kapsar.

Keserek çıkarma

Bisturiyle ya da elektrikli koterle yapılır. Bu yöntem az uygulanır; çünkü urun tam olarak çıkarıldığını kanıtlama olanağı yoktur. Çıplak gözden kaçabilen bir ur odağı kalmış olabilir. Bu yöntem, dudaklardaki az ilerleyici bazal hücreli epitel urları için kullanılır. Daha sonra, bir onarım ameliyatıyla dudak yeniden oluşturulur.

Elektrikle yakma (elektrokoagülasyon)

Ur üstüne uygulanmış bakır bir top içinden geçen yüksek frekanslı bir akımdan yararlanır. Yakılan ur dokusu, sarımsı ve grimsi beyaz rengi ile sağlam dokudan ayrılır: Böylece uru izleme olanağı bulunur-, ama tekrarlama olasılığı ortadan kalkmaz. Bu yöntem ışına bağlı kemik ölümüne yolaçmaz; ama arkadaki urlar için yararsızdır; çünkü, zor görülebilen bir bozunu körlemesine yakmak olanaksızdır. Öte yandan, yakmayı izleyen doku yıkım ürünleri nedeniyle hasta acı çeker. O zaman, hastayı rahatlatmak için iltihap giderici ilaçlar kullanılır.

Büyüfe cerrahi

Ağzın bir organının, bir bölgesinin ya da çok önemli bir bölümünün çıkarılmasına dayanır. Dilin tamamının ya da bir bölümünün çıkarılması (glos-sektomi) ve ağız tabanının çıkarılması olarak ikiye ayrılır. Bazı Avrupa ülkelerinde yaygın olarak uygulanan bir yöntem, urun ve boynun yağ dokusu ve lenf düğümlerinin temizlenmesine dayanır. 2. evrede, kalça kemiğinden alman bir yama, alt çene kemiğinin eksik bölümüne yerleştirilir. Bu girişime çok benzeyen bir başka yöntemde, alt çene kemiği korunur.

Bir alt çene epitel urunu almak için, alt çene kemiği kesilip çıkarılır ve bu çıkarımdan sonra, alt çenenin yana kaymasını önlemek için, madensel bir atel (destek) yerleştirilir.

Ama, alt çene kemiğinin çıkarılmasından sonra ışın tedavisi uygulanacaksa, kemik ölümlerine yolaçabilecek ikincil bir ışınlanmayı önlemek için atel (destek) yerleştirilmez.

Lenf düğümlerine yayılmaların tedavisi

Ameliyatla, ışın tedavisiyle ve ilaç tedavisiyle yapılır. Ameliyat, boyun lenf düğümlerinin çıkarılmasıdır, boyun lenf düğümlerinin, lenf yollarının ve boyun yağ dokusunun çıkarılmasını kapsar. Bu girişim, kanser hücrelerinin lenf yollarıyla yayılmasını durdurur ve kuramsal olarak başka organlara yayılmaları önler. Işın tedavisinde, tek başına ya da ameliyatla birlikte kobalt tedavisi uygulanır. Lenf düğümü içi ışınlama tedavisi çok az uygulanmaktadır.

İlaç tedavisi, kimyasal maddeler uygulanmasıdır. Kanser hücrelerinin üremesini ve sayıca artmasını önleyen, hücre bölünmesini önleyici ilaçlar kullanılır. Bu ürünler yüksek dozda kullanıldıklarında, kanın akyuvarları için zehirleyicidirler ve sayısını düşürürler. Dozları azaltmak için birden çok kimyasal madde kullanılır; küçük dozlarda birçok ilacın uygulanması, bu maddelerin zehirliliklerini azaltır. Tedavi, ağız ya da damar içi yoluyla verilen antibiyotikleri ve hücre bölünmesini önleyici ilaçları kapsar. Tedavi boyunca kan sayımını gözlemek gerekir: Kan sayımı çok yükselip bir kan kanserine yolaçabilir. Zehirlenmenin ilk belirtilerinden biri, kızartılı ya da doku ölümlü dişeti iltihabıdır. O zaman tedaviyi kesmek gerekir.

0 yorum: