BURUN-SİNÜS URLARI
Ender olarak, uzun bir evrim sonucunda yüzde oluşturdukları biçim bozukluğuyla ortaya çıkarılırlar. Çoğunlukla, muayene sırasında az ya da çok yalın belirtilere (burun tıkanıklığı; ağrı; kanlı olduğu zaman dikkat çekici olan akıntı) dayanılarak teşhis konur.
BURUN İSKELETİ URLARI
Çok ender görülürler.
İyicil urlar
Rinofima7 birçok lobdan oluşan, ucuna doğru az ya da çok morumsu renkli, bir ergenlik sivilcesinin büyümesinin sonucu olan bir urdur. Büyüklüğü ve burun deliklerindeki biçim bozukluğu nedeniyle, solunumu tehlikeye sokabilir.
Tedavi, altındaki kıkırdakları bırakarak bu kütlenin çevre dokudan ayrılıp çıkarılmasına dayanır.
Doğuştan kistler, orta çizgi üstünde yerleşirler; sapları çoğunlukla kafa tabanının kemiklerine kadar sokulur.
Kötücül urlar
Bazen dıştaki örtücü deride, bazen de burun boşluğu girişini örten deride görülürler. Biyopsi, bazal hücreli ya da yassı hücreli kanser olduklarını gösterir. Yassı hücreli kanserler geniş bir çıkarma gerektirirler.
BURUN BOŞLUKLARI URLARI
Pek sık görülmezler; kendilerini özellikle burun tıkanmasıyla gösterirler.
İyicil urlar
Gerçek bir ur olmayan, yalnızca sinüs mukozasının ödemli yozlaşmasının bir yansıması olan polipler bir yana bırakılırsa, şunlar ayırdedilir:
— bağdokusu urları, damar urları ve kıkırdak urları;
— embriyo artıklarından gelişmiş burun bölmesi kistleri;
— damar bölgesinde yerleşen ve tekrarlayıcı burun kanamalarıyla kendilerini belli eden kanamalı polipler (tekrarlamalarını önlemek için, çıkarma işlemi yalnızca polipi değil, altındaki kıkırdaksı bölümü de kapsamalıdır).
Kötücül urlar
Çok ender olarak burun bölmesi ve boynuzcuklar düzeyinde sarkomlara, silindirsi ya da çok katlı epitel’ urlarına |ve melanomlara raslanabilir.
SİNÜS URLARI
En sık raslanan urlardır.
İyicil urlar
Kemik uru (osteom) genellikle, alın sinüsü ya da kalbur kemik sinüsü düzeyinde yerleşir. Hastaların çoğunda teşhis, yuvarlak bir saydamsızlık gösteren sistemli röntgen muayenesiyle konur.
Evrim genellikle çok yavaştır; ama bazı kemik urlarının boyutları, çok büyük ve dışardan görülen bir biçim bozukluğu ile gözyuvarırim dışarı ya da aşağıya itilmesine yolaçarlar.
Kistler, özellikle üst çene kemiğine yerleşirler. Embriyo artıklarından ya da dış kaynaklı olarak (diş kökü kisti, v.b.) gelişirler.
Mükoseller, alın sinüsü ve kalbur kemik sinüsü düzeyinde yerleşirler. Teşhis, biçim bozuklukları evresinde konur ve röntgenle doğrulanır.
Kötücül urlar
En sık raslananları kalbur kemik ve üst çene sinüslerinde yerleşirler. Nedenleri hâlâ bilinmemektedir; ama süreğen enfeksiyonların, travmaların ve bazı tozların (bu kanser tipine marangozlarda ve mobilyacılarda sık raslanmaktadır) ortaya çıkmalarını kolaylaştırdığı kesindir.
Haberci belirtiler çok çeşitlidir. Bir bölümü (yüzde biçim bozukluğu ya da kanlı burun akıntısı gibi), hastayı bir burun uzmanına başvurmaya yöneltir. Dişlerde oynama, damağın şişmesi, göz fırlaklığı (egzoftalmi) ya da çift görme (diplopi) gibi bir bölümüyse, yanlış teşhise yolaçabilir.
Klinik belirtiler çok değişiktir. Gözle görülen ya da elle muayenede farkedilen bir biçim bozukluğu, geri döndürülemeyen bir göz fırlaklığı ya da urun bir göz çukurunu kaplaması, göz çukuru altı bölgede duyu azalması ya da yokluğu, burun muayenesinde yeni bir oluşum (ur, v.b.) görülmesi, hastalığı akla getirir. Enfeksiyon belirtileri, yalın görünüşlü polip, iğneyle girme sırasında bir sinüs tıkanması saptanması, teşhisi yanıltabilir.
Röntgen, özellikle de tomografi, teşhisin konulmasında (niteleyici belirti kemik yıkımıdır) ve yayılmanın değerlendirilmesinde (ama bazı saydamsızlıklar urla birlikte olan bir enfeksiyona bağlı olabilirler) son derece önemlidir. Kesin teşhis, urun tipini de (en sık raslananlar epitel urlarıdır) gösteren biyopsiyle konulur. Apansızın gelen bir ağrıya yolaçmamak için, biyopsi, tedaviye başlanacağı zaman ya da cerrahi girişimde bulunulacaksa hazırlık yapılmadan önce uygulanmalıdır.
Urun yerleşme yerine göre klinik görünümde ve evrimde özel bazı belirtiler görülür.
Üst çene sinüsü epitel urları
İğneyle girmede anormal bir belirtinin (kan) dikkati çekmesi dışında, yutağın burun parçasında sınırlı oldukları sürece çok ender teşhis edilirler. Teşhis genellikle, ur çok yayılıp komşu bölgelerde (burun tabanı, burun boşlukları, yanak, göz çukuru, kanatsı çıkmtı-üst çene çukuru, kalbur kemik) yayılma belirtileri gösterdiği zaman konulmaktadır.
Kalbur kemik sinüsü epitel urları
Burun boşluğuna doğru gelişerek tıkama ve kanama eğilimi gösterirler. Uru akla getirici bu görünüm, çoğunlukla bir enfeksiyon eklenmesiyle gizlenir. Yayılma, başlangıç noktasına göre değişir ve göz çukuruna, burun bölmesine, üst çene sinüsüne, kafatası içine, v.b. doğru olur. Daha ender olarak bir sarkom ya da bir sinir uru sözko-nusudur.
TEDAVİ YOLLARI
Antibiyotik tedavisiyle ağız boşluğu uygun duruma getirildikten sonra, genellikle ameliyata başvurulur. Ur, blok halinde çıkarılır ve ameliyat ışın tedavisiyle (ur çıkarıldıktan sonra yerinde kalan boşluğa radyum koyma ya da kobalt tedavisi) tamamlanır. Bir lenf düğümü büyümesi varsa, düğümcükler mutlaka çıkarılmalıdır.
Burun Sinüs Urları,Burun İskeleti Urları,Burun Boşlukları Urları
Gönderen M ege zaman: 13:26 Etiketler: Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder