Gözyuvarı Travmaları

GÖZYUVARI TRAVMALARI

Göz kapaklarıyla örtülü göz çukurunun korumasına karşın göz, çeşitli travmalara (darbelere) açık bir organdır. Çeşitli gözyuvarı dokularının nispi dayanıksızlıkları düşünülürse, kazaya uğrayan kişilerin görme gelecekleri açısından bu kazaların ne kadar tehlikeli oldukları anlaşılır.

SÜMÜKSEL ZAR VE SAYDAM TABAKA YABANCI CİSMİ

Her göz hekiminin hemen hergün karşılaştığı bir kaza sözkonusudur. Hasta çalışırken (çivi çakarken; torna, freze yaparken) ya da önemsiz bir iş yaparken, gözüne bir şeyin kaçtığını sezmiştir. Kısa sürede ağrı, göz yaşarması ve ışıktan korkma (fotofobi) ortaya çıkar ve göz kızarır. Bir damla uyuşturucu damlatıldıktan sonra yapılan muayenede, çoğunlukla madeni olan yabancı cismin, saydam tabakanın epitelinde (bazen de biraz daha derinde) yerleşmiş ve çoğunlukla bir pas halkasıyla çevrilmiş olduğu saptanır. Bazen yarıklı lambayla yapılan muayene, saydam tabaka üstünde bir dizi küçük yaralaşma gösterecek ve yabancı cisim, üst gözkapağı çevrildikten sonra bu kapağın sümüksel zarına takılmış olarak bulunacaktır. Tedavi kolaydır: Özel bir iğneyle yabancı cismin çıkarılması. Bu arada, cismin çevresindeki pasın alınmasına da özen gösterilir. Birkaç gün süreyle damlatılan nedbeleştirici ve antibiyotikli damlalar, enfeksiyon eklenmesini önler, yaranın kapanmasını hızlandırırlar. İyileşmeden sonra, görme eksenine yerleşmemişse genellikle az rahatsız eden yüzeysel, küçük bir leke (nefeliyon) kalır. Bu leke çok ender olarak yüzeysel, çok ince bir saydam tabaka aktarımı gerektirebilir.